Polen Nedir?
POLEN NEDİR ?

“Polen” kelimesi 1760 yılında İsveçli botanikçi Linne tarafından ilk kez kullanılmış olup, Latince’de “ince toz, un” anlamına gelmektedir.
Zengin bir içeriğe sahip olan polen, bal arılarının başlıca protein ihtiyacını karşılayan ve arı vücudunda sentezlenemeyen temel aminoasitleri (arjinin, histidin, lizin, triptofan, fenilalanin, metionin, treonin, lösin, izolösin, valin) içinde barndıran önemli bir kaynaktır (Groot, 1953; Standifer, 1980; Keller, Fluri ve Imdorf, 2005). 
Yeterli polen tüketiminin bal arılarının gelişimi desteklediği, bağışıklık sistemini güçlendirdiği, doku, iskelet ve hormonal sistemin gelişiminde katkı sağladığı bilinmektedir (Standifer, 1980; Keller, Fluri ve Imdorf, 2005; Dolezal ve Toth, 2018).
Yumurtadan çıkan tüm arı larvaları ilk üç gün polen ve arı sütü ile beslenmekte, Üçüncü günden sonra yalnızca ana arı larvası arı sütü ile beslenmeye devam ederken, diğer larvalar temel besin ögesi olarak polen ile beslenmeye devam etmektedirler. (Standifer, 1980; Sorkun ve ark., 2012). Bir başka deyişle bal arısının yaşaması için gerekli olan  bütün besin ögeleri polen tarafından sağlanmaktadır .
Polen insan metabolizması için çok değerli besin maddelerini içermektedir. Yüksek derecede protein ve karbonhidrat kaynağı olmakla birlikte zengin vitamin ve mineral içeriğine de sahiptir. Polende Provitamin A,B1,B2, B3,B5, B6, B12, C, D, E,  K vitaminleri ile kalsiyum, fosfor, demir, bakır, potasyum, magnezyum, manganez, sodyum gibi mineralleri içermektedir.
Polede;  alanin, arginin, sistin, glisin, histidin, izolösin, lösin, lisin, fenilalanin, mefiyonin, prolin, serin, threonin, triptofan, trisin ve valin dahil de dahil olmak üzere toplam 22 çeşit aminoasit bulunmaktadır. Yapılan araştırmalar, insan vücudu için gerekli günlük minimum amino asit ihtiyacının 15 g (yaklaşık bir çorba kaşığı) polen ile karşılanabildiğini göstermiştir.
Araştırmacılar arı poleninin, antibakteriyel ve antiviral özelliklere sahip olduğunu, özellikle Escherichia coli ve Proteus gibi mikroorganizmalarına karşı etkinlik gösterdiğini ve aynı zamanda vücuttaki serbest radikallere karşı antioksidan etkisi bulunduğunu saptamışlardır.